Bazen insan gerçekten düşünüyor: “Biz ne ara bu kadar düştük?” Eskiden şarkılar sözleriyle, melodisiyle, bir hikâye anlatma çabasıyla değer görürdü. Şimdi ise üç defa “HAVHAVHAV” deyip, ritme biraz bas koyunca, olay bitiyor! İşte karşınızda LVBEL C5’in “HAVHAVHAV” şarkısı… Müzik dünyasının son büyük ironisi!
Peki, bu saçmalık nasıl oldu da listelerde zirveye çıktı? Cevap basit: İnsanlar nefret ettikçe, şarkıyı meşhur etti!
Günümüz dünyasında bir şeyin kaliteli olması gerekmiyor. Tam tersine, ne kadar garipse, ne kadar absürtse, o kadar hızlı yayılıyor. Hepimiz biliyoruz ki, bir şeyi ne kadar eleştirirsek, sosyal medyada o kadar fazla gözüküyor. “Ya bu ne rezalet!” deyip şarkıyı açtığınız an, aslında o şarkının PR ekibine gönüllü olarak çalışmaya başlamışsınız demektir.
Şunu kabul edelim: Bu şarkıyı sadece sevenler dinlemedi, sevmeyenler de dinledi. Dalga geçmek için dinleyenler, “abi çok kötü” diye link atanlar, eleştirirken aslında şarkının başarısına tuğla ekleyenler… Sizler olmasaydınız, bu şarkı belki de sadece birkaç bin dinlenmeyle kaybolup gidecekti. Ama hayır, siz paylaşmaya devam ettiniz ve algoritmalar “bu içerik ilgi çekiyor” dedi. Sonuç? HAVHAVHAV Spotify’ın en çok dinlenenler listesinde!
Müzik tarihinde “akılda kalıcı nakarat” diye bir kavram vardır. Normalde güzel bir şarkı, iyi bir melodiyle bu etkiyi yaratır. Ama HAVHAVHAV, insanı sinir krizine sokarak unutulmaz kılma tekniğini keşfetmiş durumda.
Beynimiz tekrar eden sesleri otomatik olarak kaydeder. “HAVHAVHAV” gibi bir şey duyduğunuzda, o ritim beyninize kazınır ve istemeseniz de mırıldanırsınız. Bu bir müzik değil, psikolojik savaş! Siz “Bu ne saçmalık?” derken, bilinçaltınızda HAVHAVHAV dönmeye devam eder.
Bu şarkıyı yapan adam büyük ihtimalle stüdyoya girdi ve şunu düşündü:
➡ “Herkes iyi şarkı yapmaya çalışıyor, ben tam tersini yapayım. Bakalım ne olacak?”
Sonuç? Mükemmel bir başarısızlık planı! İnsanlar gerçekten “Bu şarkı kötü!” diye konuşmaya başladığı anda, olan oldu. Ters psikoloji kazandı.
Bunun bir örneğini daha önce Rebecca Black’in “Friday” şarkısında gördük. 2011 yılında çıkan o facia şarkıyı herkes o kadar yerdi ki, en çok konuşulan parçalardan biri oldu. LVBEL C5 de muhtemelen “Rebecca ablam doğru yoldaymış” diyerek benzer bir yöntemle yola çıktı.
Ve fark etti ki… Ne kadar kötü olursa, o kadar iyi!
Bazı şarkılar eğlenceli olduğu için viral olur, bazıları ise sadece saçmalıkta çığır açtığı için.
PSY’nin “Gangnam Style” şarkısını hatırlayın. O da saçma bir klip ve absürt dans hareketleriyle dünya çapında patlamıştı. Ama orada en azından bir üretim çabası vardı. HAVHAVHAV’da ise bir üretim çabası görmek mümkün değil. Bu tam anlamıyla “minimum efor, maksimum etkileşim” taktiği!
Bu şarkıyı eleştirirken, aslında onu büyütüyorsunuz. Siz sinirlendikçe, LVBEL C5 kahvesini yudumlayarak “Plan işliyor” diye kıs kıs gülüyor.
Müzik dünyası artık iyi olanın değil, en çok konuşulanın kazandığı bir arena. Ve HAVHAVHAV bunu ispatladı. Belki de gelecekte müzik tarihine şu cümleyle geçecek:
“HAVHAVHAV, şarkı yapmadan şöhret olmanın en başarılı örneklerinden biri.”
Peki siz ne düşünüyorsunuz? Gerçekten hepimiz trol mü edildik, yoksa bu adam müzik piyasasının Sherlock Holmes’ü mü?